Telefon
WhatsApp
MHP MERAM “DERDİNİZ DERDİMİZDİR” DEDİ
300 X 250 Reklam Alanı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Meram İlçe Başkanlığı “Hayırlı Günler Komşum” ziyaretleriyle “Derdiniz Derdimizdir” temalı sohbet programlarını sürdürüyor. Bu çerçevede, MHP İl Başkanı Remzi Karaarslan, MHP MYK Üyesi Prof. Dr. Özer Karakayacı’nın konuşmacı olarak katıldığı, Meram Mahalle Muhtarları ve MHP Meram Mahalle Temsilcileri’nin ağırlandığı programa katılım yoğun oldu.

Programda konuşan MHP Meram İlçe Başkanı Mahmut Yaman, MHP Meram İlçe Başkanlığı olarak sahada olduklarını ve sık sık vatandaşlarla bir araya geldiklerini belirtti. Başkan Yaman; "Derdin Derdimizdir" diyerek başlattığımız bu sohbetlerle, halkımızın her türlü sıkıntısını dinleyip, bu sıkıntılara ortak oluyoruz.Terörün, ekonomik sıkıntıların, sosyal adaletsizliğin ve daha birçok sorunun üstesinden ancak birlik ve beraberlik içinde gelerek, birbirimizi anlayarak ve empati yaparak gelebiliriz. Bu süreçte, MHP olarak her zaman sahada olmayı, halkımızın yanında durmayı birincil görevimiz sayıyoruz. Bu ziyaretlerde, mahallelerden esnafa, sivil toplum kuruluşlarından öğrencilere kadar her kesimle bir araya gelerek, sorunları yerinde tespit etmekteyiz” dedi.

TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNİ İNŞA ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ

MHP Konya İl Başkanı Remzi Karaarslan, Konya’da 31 ilçe başkanlığı ile kapı kapı gezerek vatandaşlarla kucaklaştıklarını belirterek şunları söyledi; “Biz Konya’da her ilçemizde 2 aydır gece-gündüz hemşehrilerimizle birlikte oluyoruz. Genel Başkanımızın girişimleriyle terörsüz Türkiye hedefine doğru ilerliyoruz. Sayın Genel Başkanımız bu süreci başlatmadan önce “Ya silahları bırakacaksınız ya silahlarla gömüleceksiniz” dedi. Biz de bu süreçte Genel Başkanımızın her zaman yanında bir adım gerisindeyiz.

 

Bazı siyasi partiler terörsüz Türkiye konusunda vatandaşlarımızı aldatıcı bilgiler paylaşıyorlar. Biz diyoruz ki Genel Başkanımızın adı Devlet’tir, derdi millettir. Genel Başkanımızın bir tek derdi vardır; analar ağlamasın, şehitler gelmesin, birlik ve beraberlik içerisinde büyük Türkiye’yi inşa etmek. Bu hedef doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin geleceğini inşa etmeye devam edeceğiz.”

TÜRKİYE GÜCÜNÜ GÖSTERMEKTEDİR

MHP MYK Üyesi Prof. Dr. Özer Kayacağı da şunları söyledi; “Cumhur İttifakı, resmi olarak 2018 genel seçimleri öncesinde kurulmuştur. Aslında 15 Temmuz gecesi FETÖ tarafından gerçekleştirilen darbe girişimi devletin ve milletin karşı karşıya kalmış olduğu iç ve dış tehditler Cumhur İttifakı’nın oluşmasına zemin hazırlamıştır. 20 Şubat 2018 tarihinde AK Parti ile Milliyetçi Hareket Partisi arasında kurulan Cumhur İttifakı’nın ruhunu, bu ülkenin güvenliği, birliği, beraberliği ve bekası düşüncesi oluşturmuştur. İttifakın ana omurgası bu ülkenin karşı karşıya kalmış olduğu beka sorununun birlik ve beraberlik içinde çözülmesi düşüncesidir.

Cumhur İttifakı, içinde yaşadığımız yüzyılın Türkiye Yüzyılı olması hedefi doğrultusunda eksenin Türkiye olduğu, çok taraflı, çok boyutlu ve oldukça aktif bir dış politika çizgisini takip etmektedir. Türkiye’nin dünyadaki statüsünün yükseltilmesi, bu dış politika vizyonuna bağlıdır. Türkiye’yi merkeze alan Cumhur İttifakı, sözü güçlü, gücü tesirli bir ülke inşa etmeye dönük daha otonom bir dış politika anlayışının da temsilciliğini yapmaktadır. Ayrıca şunu da hatırlatmakta fayda var: Bu dış politika anlayışında sadece Türkiye’nin askeri gücü yer almamaktadır. Türkiye’nin siyasi, ekonomik ve idari kapasitesi, enerji yatırımları ve alt yapı projeleri bütüncül bir perspektifle yeni bir diplomasi mimarisinin parçalarıdır.

Yani, Türkiye’nin bağımsızlığını merkeze alan, güvenliğini en üst düzeyde sağlayan, askeri gücünü pekiştiren, ekonomik refahını büyüten ve demokrasisini güçlendiren bütüncül bir dış politika vizyonu geliştirilmiştir. Bu dış politika vizyonu küresel dünyada Türkiye’yi başat ülke pozisyonuna yükseltmeye başlamıştır.

Yürütülen lider diplomasi ile Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu ve Türk Dünyası’ndaki krizlerin çözülmesi ve normalleşmenin temin edilmesi, aynı dönemin göstergeleridir. Buralarda Türkiye, anahtar bir rol üstlenmiştir. Cumhur ittifakının sağladığı güçlü irade, artık Türkiye’nin kendi çıkarlarına göre oluşturduğu parametreler ışığında dış politikasını belirleyen bir ülke olmasının yolunu açmıştır.Cumhur İttifakı’nın Türk siyasetine en önemli katkılarından birisi, Türkiye için gelecek hayali ortaya koymuş olmasıdır. 2053 ve 2071 hayali, yaşlısından gencine, büyüğünden küçüğüne herkesi etkisi altına almıştır. Bundan dolayı Cumhur İttifakı, günü kurtaran politikaları üretmeye değil; geleceği kuran, gelecek merkezli politikalara odaklanmıştır.  Kısa bir süre içerisinde Türkiye’nin çevresinde gerçekleşen bölgesel ve küresel olaylar doğrudan veya dolaylı olarak Türkiye’ye etkisi olmuş veya yakın zamanda olması muhtemeldir. Tarihin normal akışına göre belki de 100 yılda yaşanacak şeyler bu kadar kısa bir sürede yakın çevremizde gerçekleşiyor. Bu olaylar öylesine etkili ki Türkiye’nin bunlara kayıtsız kalması imkânsızdır. Çünkü zaman geçiyor, tarih akıyor, değişim yaşanıyor ve taşlar yerinden oynuyor. Doğal olarak Türkiye’nin de bu kapsamda kendi adına bazı değişimler yaşaması, biriken meselelerini çözmek için adım atması kaçınılmaz hâle geliyor. İşte bu şiarla başladı “Terörsüz Türkiye” söylemi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanımız Devlet Bahçeli TBMM’nin açılışında DEM Parti’nin eş başkanlarının ve grup başkan vekillerinin elini sıkmasıyla başlayan sürecin temel dinamiği işte bölgemizde gerçekleşen gelişmelerin arka planında yatan gerçekler olduğunu idrak etmek ancak sorumlu siyaset mekanizmasının görevidir. 

Öyle ya, Liderimiz Bahçeli gibi tecrübeli bir siyasetçi bu sözleri boşuna sarf etmiyordu. Bu süreci, başarısızlıkla sonuçlanmış ve devletimizi terör örgütüyle pazarlık masasına çeken yanlış politikaların bir parçası olarak görmek ise bölgemizdeki gelişmeleri doğru okuyamayan ve değerlendiremeyen aklı evvellerin hüsnü kuruntularından başka bir şey değildir.

Zaten terörsüz Türkiye sürecinin başarısızlıkla sonuçlanmış süreçlerle benzer olmadığı da kısa sürede anlaşıldı. Keza bu süreç devlet ile terör örgütü PKK arasında bir pazarlık değildi. Aksine DEM’e siyasal bir parti olarak terörden arınma ve kendini ispat etme fırsatıdır. Bunun için amasız, fakatsız, şartsız ve koşulsuz olarak PKK’nın tasfiye edilmesi ön şarttı. Gelinen nokta itibariyle Terörsüz Türkiye hedefinde önemli mesafeler alındığı da bir gerçektir. Alınan bu mesafe Devletimizin gücünü ve yeni dönemdeki etkisini somut bir biçimde ortaya koymaktadır.

Bu başarıyı terör örgütüyle pazarlık yapıldığını söyleyerek değersizleştirmeye çalışan alçak ve mesnetsiz iddia sahipleri, aslında devletimizin büyüklüğü ve kudretini kabul etmeyen inkarcılardan başkası değildir.

Cumhur İttifakının koyduğu bu güçlü siyasi irade, proaktif yeni askeri doktrin, her geçen gün güçlenen savunma sanayi ve SİHA teknolojisi, TSK ve MİT başta olmak üzere güvenlik güçlerinin çok daha efektif hale gelmesi gibi etkenlerle bölgede söz sahibi ve sözü dinlenen ülke konumuna kavuşmamıza katkı sağlamıştır.  Ama en önemlisi cumhur ittifakının ortaya çıkardığı güçlü siyasi irade ülkemizde ve bölgemizde terör örgütünü maşa olarak kullanan emperyal güçlerin direncini ve ümidini kırmıştır. Yani büyük Türk devletinin ortaya koyduğu irade yıllarca terör örgütünü destekleyen dış güçlerin terör örgütünün arkasından çekilmesine neden olmuş ve emperyal güçlerden desteğini kaybeden terör örgütüne teslim olmaktan başka çare kalmamıştır. Yani devletimiz gücünü ve iradesini terör örgütünün arkasındaki emperyal küresel güçlere karşı ispatlamıştır. Büyük Türk Devletinin böyle bir başarısı ortadayken, bu süreci bir al-ver süreci olarak nitelendirenler, en hafif ifadeyle gafillerdir.

Tabi ki PKK'nın alt örgütlenmeleri olan Suriye'deki PYD/YPG ve onların çatı yapılanması olan SDG'nin durumunu ve nasıl hareket edeceği de önemli bir soru işareti olarak öne çıkmaktadır. Türkiye tıpkı Libya’da Ulusal Mutabakat Hükûmeti’ni destekleyip ayakta tuttuğu ve bu sayede Libya’nın yeniden birliğini sağlamasının yolunun açtığı gibi, Suriye’de de Şara yönetimini destekleyerek, Suriye’nin parçalanmasını isteyen şer güçlerin amaçlarına ulaşmasını engel olmaktadır. Zira Suriye’nin toprak bütünlüğü terörsüz Türkiye’ye ulaşmak konusunda önemli bir etken olup, Suriye’de yaşanacak yeni bir kaosun bu süreci olumsuz etkileyeceği çok iyi bilinmektedir. Bu sorunun da aşılması an meselesidir. Çünkü Türkiye olarak hedeflerimize ulaşma noktasındaki kararlığımız karşısında kimse duramayacaktır.Bölgemiz tamamen terör unsurlarından arındırıldığında, işte o gün hepimiz için tarihî bir gün olacak. Türkiye 40 yıldır süren terör belasından kurtulacak ve Türkiye Yüzyılı, Terörsüz Türkiye kazanımıyla taçlandırılacaktır.Terörsüz Türkiye idealinden yoldan dönmeyeceğiz, Türk Milletinin gelişmesi ve büyümesine engel olacaklarla mücadeleden vazgeçmeyeceğiz, Türk Cihan Hâkimiyeti ülküsüne Allah’ın izniyle ulaşacağız.”

 

 

 

Anasayfa Reklam Alanı 1 728x90

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

300 X 250 Reklam Alanı

Puan Durumu

 OGBMAYAVP
1.GALATASARAY A.Ş.17133139122742
2.FENERBAHÇE A.Ş.17116039142539
3.TRABZONSPOR A.Ş.17105233201335
4.GÖZTEPE A.Ş.179532191232
5.BEŞİKTAŞ A.Ş.178543022829
6.SAMSUNSPOR A.Ş.176742220225
7.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ176562718923
8.KOCAELİSPOR176561517-223
9.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş.176562430-623
10.CORENDON ALANYASPOR174941615121
11.GENÇLERBİRLİĞİ175392124-318
12.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş.174672024-418
13.TÜMOSAN KONYASPOR174582129-817
14.KASIMPAŞA A.Ş.173681424-1015
15.HESAP.COM ANTALYASPOR1743101631-1515
16.ZECORNER KAYSERİSPOR172961633-1715
17.İKAS EYÜPSPOR1734101024-1413
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK1723121432-189

Reklam

300 X 250 Reklam Alanı

Yazarlarımız

Konya Nöbetçi Eczaneler

Anket

Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150
Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150

E-Bülten Aboneliği